Sakız, her yaştan insan için en favori meşgalelerden biri olmuştur. Tarihin en eski şekerlerinden biri olan sakız, tüm dünyada her yıl yaklaşık 4 milyar adet satılmaktadır. Sakızın kim tarafından ve ne zaman icat edildiğini merak edenler, sakızın 2000 yıldan fazladır var olduğunu duyunca şaşırabilirler. Öyleyse sizi daha fazla merakta bırakmadan sakızın nasıl bulunduğunu açıklayalım!
ABD, Kaliforniya’da Susan Montgomery Williams isimli bir kişinin 1994 yılında, 23 inçlik çapı ile dünyanın en büyük sakız balonunu yaparak dünya rekoru kırdığını biliyor muydunuz?
Tarih Öncesi
Arkeologlar ve tarihçiler, erkekler ve kadınların ağaç reçinesini topaklar biçiminde bin yıldan fazladır sakız olarak çiğnediklerini keşfetmiştir. Ağaç reçinesinin bazı tıbbi özellikleri olduğuna inanıyorlardı ve onu çiğneyerek, dişlerini ovarak ağız temizliği yapıyorlardı. Bu reçineyi ağız içinin ferahlaması ve tazelenmesi için kullanıyorlardı. Amerikan Kızılderilileri ladin ağaçlarından dışarı çıkan sıvıdan yapılan bir tür reçine çiğnerlerdi. Bu ticari olarak satılan ilk sakızın üretiminin temelini oluşturmuştur.
1840-1890
Bu buluşun arkasındaki adam John B. Curtis’ tir. 1848 yılında, ladin ağacı reçinesi üzerinde denemeler yaparak yapışkan, lastik gibi bir malzeme elde etmiştir. Bu çiğnenebilir bir malzemeydi ve sakızın önündeki ticari yolun açılmasına sebep olmuştur. İki yıl süren ladin ağacı reçinesi ile yaptığı başarılı deneylerden sonra, onun ilk büyük sakız üretim tesisi başlamış oldu. Daha sonra sakıza aroma ekledi ve daha yumuşak ve ekstra lastik havası vermek için içine parafin ekledi. Sakız üretim tesisine “Curtis Sakız Fabrikası” ismi verildi.
Sakızın bugünkü modern özelliklere sahip olması için 10 yıl kadar bir süre geçti. Bu özellik chicle olarak bilinen Mezoamerikan ağaçlardan çıkan bir çeşit lateksin kullanılmak üzere Meksika’dan ihraç edilmesiyle kazanıldı. Tam olarak tamamlanmamış olsa da, Fleer kardeşlere hizmet etti. Tatlı materyaller üretme deneyleri yapan bu kardeşler daha sonra yaptıkları buluşa çiklet adini verdiler.
1890-1950
Chicago merkezli “William Wrigley” isimli şirket sakız üretim işindeki en büyük oyuncularından biri oldu ve hala da en büyük şirketlerden biri olan bu kurum halk arasında “Wrigley” olarak bilinir. 1892 yılında William Wrigley tarafından kuruldu. Wrigley sakızları İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan askerlerinin streslerini rahatlatmak için bir araç olarak, onlara sakız bağışlanmasından sonra özellikle popüler oldu.
Çikletin ortaya çıkışı yirminci yüzyılın başlarındadır, 1906 yılında Frank Fleer ilk çikleti icat etmiştir. Ancak, üretimindeki bazı kusurları nedeniyle hiç satılmamıştır. Fleer’ in tarifini mükemmelleştiren adam Walter Diemer oldu. 1928 yılında nispeten daha az yapışkan ve diğer sakız türlerine göre daha esnek bir sakız üretmek için bir yöntem keşfetti. Günümüz çikletlerinin temelini attı.
Günümüz
Bugünlerde sıradan sakızlardan, bin bir çeşit aromalı çikletlere ve tıbbi amaçla kullanılan sakızlara kadar değişen çeşitli sakız türleri vardır. Bu tıbbi sakızlarda kullanılan malzemeler aynı zamanda ağız hijyeni için de iyidir. Bazı üreticiler ise hazımsızlık ve mide ekşimesi için rahatlama vaat eden pepsin maddesini sakızlara eklemeye başladı. Şu anda sürekli yenilikler ve benzersiz teklifler aracılığıyla birbirleriyle rekabet eden yüzden fazla sakız üretim şirketi bulunmaktadır. Londra merkezli piyasa istihbarat firması Euromonitor International Ltd’ye göre, 2006 yılında sakız sektöründeki satışların 19 milyar doları değerinde olduğu tahmin edilmiştir.
Son yıllarda sakız çiğnemekle ilgili insanların moralini bozan bazı dedikodular ortaya çıkmaya başlamıştır. Sakız çiğnerseniz kansere yakalanacağınız, yüz kaslarınızın bozulacağı, bağırsaklarınızın birbirine yapışacağı gibi bazı kötü dedikodular ortaya atılmıştır. Ancak yukarıdaki rakamların gösterdiği üzere bu dedikodular sakız sektörünü hiç etkilememiştir ve insanlar hala sakız çiğnemenin keyfini çıkarmaktadır.
Kaynakça:
http://www.buzzle.com/editorials/10-15-2004-60486.asp
Bilgiustam.com
10 Eylül 2014 Çarşamba
Sakızın İcadı ve Tarihçesi
Yayın Saati; 23:12 Makale Yazarı Toç Bir-Sen
0 yorum:
Yorum Gönder